Digital Age Dergisi: Start up CEO’larına notlar

Fikrin değil, fikri hayata geçirmenin değerli olduğunu uzun yıllardır söylüyoruz ama CEO’lar gerçekten bunu anlıyor mu?

Start up CEO’larına notlar


CEO kelimesinin açılımı Chief Execution Officer. Yani, icradan sorumlu olmak. Fikirlerin hayat bulması için gerekli tüm ekipleri yüksek performans ve motivasyon ile uyum içinde çalıştırmaktan sorumlu olan kişidir CEO. Dijital pazarlama üstadı olan bir kişi CEO koltuğunu işgal edip bana insan kaynakları problemleri ile gelmeyin diyemez. Teknoloji ekibi ile toplantı yaparken, biliyorsunuz bu konulardan anlamıyorum diye espri yapamaz, finans ve vergi yapısını ise finans müdürüne asla bırakamaz. Finansı bilmeyen, gelirini, giderini ve nakit parasını yönetemeyen kişi CEO olamaz. Finans müdüründen daha iyi vergi, amortisman, bilanço yönetimi bilmesi gerekir. CEO; işe alacağı kişinin yasal maliyetini kafasından hesaplar. Yan haklarıyla birlikte toplam maliyetini bulmak için kimseye ihtiyacı yoktur.

Girişimci zihin yapısı dediğimiz zaman, gerektiğinde masa da taşırsın, çayını da kendin alırsın deriz. Çok yanlış örnek aslında. Ofisi yerleştirirken masa taşımak maharet değildir. Geleneksel dev bir holding CEO’su da bunu yapar. Zor olan konu, gündüzleri satış temsilcisi rolünü üstlenip günde beş toplantı yapıp akşamları da şirketin genel işlerini yapmaktır. Çünkü bir fikri hayata geçirmek zordur, gece gündüz çalışmak gerektirir. CEO’luk ise, bir fikri hayata geçirmek için efor harcamaktır ve o fikri hayata geçirmek sadece CEO’nun iyi olduğu işleri yapması değil, tüm ekibin etkinliğinin sağlanmasıdır.

CEO, ben bütün gün satış yaptım diyerek, akşam film seyredemez

Görünür olmak, iş dünyasından insanları tanımak çok değerlidir ve uzun vadeli yatırımdır. Bu arsa alıp unutmak gibidir. Bir gün değerlenir diye yıllarca beklemek gibidir. Fakat, CEO’nun asli görevi network yapmak değildir, fikirleri hayata geçirmektir. Çevremde bir illüzyona kapılmış çok sayıda start up CEO’su görüyorum. Her konferansta konuşmacılar, dijital ortamlardaki buluşmaları ise hiç kaçırmıyorlar, bir de üzerine sosyal medyada müthiş aktifler, makaleler yazıyor, paylaşıyor, tartışmalara giriyorlar. Yollarını kaybettiklerini düşünüyorum, gerçek amaçlarından sapıp, fikirleri hayata geçirmek yerine bambaşka bir yolda yürüyorlar ve işin kötüsü yürüdükleri yolun yanlış olduğunun farkında değiller. Bir diğer gözlemim de, CEO’ların asli görevlerini unutup sürekli fikir üretmeye vakit ayırmaları. Şirketlerdeki stratejik kararları yönetim kurulu alır ve start up’larda çoğunlukla ortaklardan oluşur. Ortakların almış olduğu bir kararın uygulanması sorumluluğu CEO’ya aittir. Sorumluluk ötesinde asli görevidir. Bir start up CEO’su çok büyük olasılıkla şirketin ortağıdır da aynı zamanda. Ama asla unutmaması gereken konu, kendi dahil ortakların almış olduğu kararın uygulanması sorumluluğu CEO’ya aittir. Kolektif karar alma şirketlerde değer yaratır ve çoğu zaman yüzde 100 fikir birliği olmayacaktır. Bunun anlamı, CEO’nun katılmadığı ama ortakların çoğunluğunun desteklediği kararlar olacaktır. Her bir kararın uygulanması CEO’nun görevidir. Sadece kendi beğendiğiniz kararları inançla uygulayan, diğerlerini ‘mış’ gibi yapan bir CEO olmayın…